Kızımın üç yıldır süregelen bir okul hayatı var. Okul hayatı bol oyunlu ve eğlenceli geçtiği için ve yazın da ara vermeyip Pamuk Şekeri Anaokulunun yaz okuluna devam ettiği için henüz okula dönüş konusunda bir problem yaşamadık. Ama bu iki üç sene sonra yaşamayacağız anlamına gelmiyor tabii ki...
Hele hele bir de yakınlarda evimin kadını olup da kızımı yaz okuluna göndermezsem ve yazı beraberce geçirirsek neler olacağını şimdiden tahmin edebiliyorum.
Çocuk psikolojisi her zaman ilgili çeken bir konu olmuştur ve bu konuda bulduğum her yazıyı okurum, işte bunlardan birinde de Psikolog Aslı Kızıltoprak Tuna, okula dönüş yolundaki farklı psikolojileri ve etkilerini anlatıyor...
Okula geri dönüş kaygısının birçok toplumda görülebilen evrensel bir deneyim olduğunu, bu kaygının yoğunluğunun kişiden kişiye değişebildiğini belirten Tuna, şunları kaydetti:"Kimi öğrenci, okulu, sınıfı, arkadaşları ve öğretmenleri ile yeniden karşılaşacağını, özlem gidereceğini ve tatil anılarını paylaşacağını düşünerek tatlı bir heyecan yaşarken, kimi öğrenci de rahat ev ortamından, ailesinden ayrılacağı, yeniden ders stresi ve başarısız olma korkusu ile yüzleşebileceği duygusu ile yoğun bir kaygı yaşayabilir.
Genel olarak çocuklarda okula dönüş zamanı yoğun stres ve kaygı yaşanabilir. Arkadaşlarını yeniden görecek olmaktan dolayı aşırı heyecanlanabilir ya da tatil bittiği ve okula yeniden başlamak zorunda oldukları için aşırı üzgün olabilirler. Çocuklar yeni dönemde okulda daha başarılı olmaları gerektiği ile ilgili kendilerini baskı altında hissedebilirler. Yeni eğitim yılında göreceği yeni derslerle ilgili kaygı duymaları da olasılıklar arasındadır."
-Anne-babalara tavsiyeler-
Uzman klinik psikolog Aslı Kızıltoprak Tuna, yeni eğitim yılında çocukların tatil sonrası stresinden etkilenebileceğini belirterek, bu dönemde çocuklarına yardımcı olmaları için anne ve babalara şu tavsiyelerde bulundu: "Kırtasiye malzemelerini (araç-gereç, kitap, defter) kontrol edip eksikler varsa, çocuğunuzla birlikte alışverişe çıkarak tamamlayabilirsiniz.
Yeni eğitim yılında okul ile ilgili başarmak istenilenler (örneğin bazı derslerde ulaşılmak istenen notlar) ve kişisel hedefler (katılmak istenen öğrenci kulüpleri, aktiviteler) belirlenebilir. Bunları çocuğunuzla birlikte bir kağıda yazmanız ve onun odasına asmanız motivasyonunu artırabilir.
Anne-babalar olarak çocuğunuzu tanımak, sınırlarını bilmek, baskı yapmamak, kıyaslamalardan uzak durmak, yüksek beklentilerden kaçınmak, ilgi ve yetenek alanlarına saygı göstermek dikkat edilebilecek önemli noktalardandır.
Olumsuzlara değil, olumlulara odaklanmak, bazen başarısızlığı da kabul etmek ve bunu bir ceza olarak göstermemek çocuğunuzun motivasyonunu artıracaktır.
Birlikte problem alanlarına yönelik canlandırma (rol oyunları) yapabilir, kendinizi onun yerine koyarak, nasıl düşünebileceği, nasıl davranabileceği, nasıl hissedebileceği konusunda ona model oluşturabilirsiniz.
Zaten gergin olan çocuğunuz için okulun ilk gününü daha da stresli hale getirmemeye çalışmalısınız. Bırakın istediğini yesin, istediğini giysin. Özellikle çocuğunuz küçük yaşta ise ve onu siz okula bırakıyorsanız, okul kapısı önündeki vedalaşmayı fazla uzatmamalısınız. Sakin ve olumlu bir tutum içinde bulunmalısınız.
Çocuğunuz yoğun bir kaygı yaşıyor ise okuldan eve dönüş saatlerinde sizin de evde bulunmanız (özellikle ilk bir hafta programınızı buna göre düzenlemeniz) ve birlikte onun hoşlandığı bir etkinliği yapmanız (yap-boz, resim, parka gitmek, yürüyüş) ona kendini daha iyi hissettirecektir.
Çocuğunuzun öğretmeni ile etkileşim içinde olmak ve iletişimi kaybetmemek de bu süreçte önemli olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder