5 Temmuz 2012 Perşembe

Çocuklara 'tatlı-sert' Yöntemiyle Yaklaşmalı

"Çocuklarımıza sürekli şefkat gösterip onlarla oynamalıyız ama gerektiğinde de kuralları uygulama adına onlara karşı dik durmalıyız"

Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan  Yardımcısı ve Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rıza  Ülker, çocuklara sürekli şefkat gösterip onlarla oynamak ancak gerektiğinde  kuralları uygulama adına onlara karşı ”dik durmak” gerektiğini söyledi.
Ülker, anne, baba ve öğretmenlerin  çocukların eğitiminde, ”tatlı-sert” yöntemini kullanması gerektiğini belirtti.

Bu davranış biçiminin çocukları tetikte olmaya ittiğini ifade eden Ülker,  ”Çocuklarımıza sürekli şefkat gösterip onlarla oynamalıyız ama gerektiğinde de  kuralları uygulama adına onlara karşı dik durmalıyız. Bunu çocuk yanlış  anlamayacak, kırılmayacak ve bize kızmayacaktır. Çünkü çocuk daha önceki anne,  baba ve öğretmenin davranışlarını hatırlayıp onların kendisini sevdiğini  düşünecektir” dedi.

Çocuk bir yanlış yaptığında ona bağırılmaması gerektiğini, bağırıp  çağırmakla problemin çözülemeyeceğini anlatan Ülker, şöyle konuştu: ”Bağırıp çağırmakla problemi çözemeyiz. Çocuklara her bağırdığımızda  onların kendine güvenini daha çok yitirdiğini, içine kapandığını ve problemli  çocuk haline geldiğini fark edemeyiz. Onları keşfetmeliyiz. İç dünyalarına  girmeliyiz. Onları, kucaklamalıyız, öpmeliyiz, onlarla oynamalı, onlara ilgi  göstermeliyiz. Çünkü ilgi, çocukları iyileştirme gücüne sahiptir.

Çocuk bir hata yaptığında veya yere düştüğünde anne ve baba burada çok  dikkatli olmalı. O sırada çocuk sığınacak bir liman arıyor. Çocuğa kızdığınız  zaman, onunla kurduğunuz bağın güçlenmesi fırsatı kaçırılmış olur.

Toplumun ve ailelerin her çocuktan aynı sonuçları beklemesinin yanlış olduğunu belirten Ülker, ”Kendi yeteneğinin dışındaki alanlara yönlendirilen çocukların, başarabilmek için çırpınması ve başaramaması, onları eğitimden  soğutur” dedi.
         
"Çocuk şımarmasın diye"
Ailelerin özellikle de babaların gelenek, görenek, kültür ve saygı gereği  çocuklarını büyüklerinin yanında sevemediğini ifade eden Ülker, çocuğun  şımarmaması kaygısıyla sert davranan baba karakterlerinin problemli olduğunu  söyledi.

Dışarıda çalışan babanın akşam eve geldiğinde çocuğu genellikle ders  çalışırken görmek istediğini, babaların aynı zamanda ”ben okumadım, çocuğum  okusun” yaklaşımında olduğunu belirten  Yrd. Doç. Dr. Ülker, şunları anlattı: ”Peki ya çocuk ne yapmak ister? Çocuk baba ile oynamak ister. Özellikle  erkek çocukları babalarıyla güreş gibi fiziksel oyunları oynamak ister.   Araştırmalar bu tarz hafif-sert oyunların, erkek çocuklarının fiziksel gelişimine  çok faydalı olduğunu gösteriyor. Babanın olmadığı ailelerde erkek çocukları  problemli büyüyor. Halk arasında dolaşan ’annemin duası, babamın gölgesi yeter’  sözü bu açıdan bakıldığında çok doğru.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LINKWITHIN

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...