Kendisine birkaç kere sormama rağmen lazımlık kullanmak istemedi ve tuvaletini beze yapma konusunda herhangi bir sıkıntısı yoktu, her yerde canı istediği zaman rahatça yapıyordu ve bu durumdan hiç rahatsız olmuyordu.
Bu arada yürümeye başladıktan sonra ben evde nereye gidersem peşimden geliyordu, tahmin edeceğiniz gibi tuvalete de benimle beraber geldiğini söylememe gerek yoktur herhalde. Bakıcı gittikten sonra da en az 1,5 sene duşakabinin kapıları açık yıkandım ve eğer babasıyla çok sevdiği bir oyun oynamıyorsa tuvalete girdiğimde kapı hala açık ve yanımda. Ayrıca kız çocuk olduğu için de beni banyoda veya tuvalette görmesinin de bir sakıncası olmadığını, tam tersine benimle beraber tuvalete gelme durumunun belki özendirici bile olabileceğini düşündüm.
Arkadaşım kızıyla beraber tuvalette şarkı söylüyormuş... (ardından uzunca hikayesi ve çeşitli şarkılar)
Arkadaşım kızıyla beraber tuvalette sohbet ediyorlarmış... (uzunca sohbetler)
Arkadaşımın kızı artık bez kullanmıyormuş, çişini veya kakasını tuvalete her yapışında ödülleri kapıyormuş...
Arkadaşımın kızı artık bez kullanmadığı için poposunda pişikler olmuyormuş...
Arkadaşımın kızı artık bez kullanmadığı için kıyafetler üzerinde daha güzel duruyormuş...
Çok değil üç ay sonra kızım kakasını tuvalete yapmak istedi ve 2 yaş 3 aylıktan beri kaka (lazımlığa değil) tuvalete yapılıyor.
İlk iki üç boyunca her kaka sonrası iki adet M&M çikolata ve aralarda birçok kitap, oyuncak, kıyafet ve gezme programları ile ödüllendirmeler yapıldı tabii ki. Ayrıca tuvalette oturma sırasında da sözü ve bestesi bana ait olan “haydi haydi popoya doğru gidiyoruz” isimli şarkı defalarca söylendi. Arada bir kamera kayıtlarını izleyip hala çok gülüyorum.
Çiş ne oldu diyorsanız, onu bir süre daha beze yapmakta ısrarlıydı. İki üç hafta sonra bir gün yine öncesinde bir sürü hayal ürünü hikayeler anlatarak altına bez bağlamayalım ve çişi acaba lazımlığa yapsak nasıl olur diye sordum. Tamam dedi.
Kızımın tam o sıralarda alerjik öksürükleri başlamıştı ve sık sık doktora gidiyorduk. Tabi bu öksürüklerin ilk dört ay alerjik olduğunu bilmiyorduk. Hem hastalık hem tuvalet eğitimi bir arada olmaz diye düşünerek üç dört ay boyunca bir daha böyle bir deneme yapmadık. Bu arada doktorumuza gittiğimiz bir gün durumu anlattım. O da bana bir çocuk kakasını tuvalete yapıyor ama çok kısa aralıklarla çişini bezine yapıyorsa daha o bölgedeki kasları tam olarak gelişmemiş demektir, bence biraz daha bekleyin dedi.
Kızım tam olarak 2 yaş 8 aylıkken alerjik öksürük tedavisine başlayıp da annemde kaldığı bir haftalık süre içinde bezi bıraktı. Annem, kızım 2 yaşını bitirdiğinde kendi tuvaletlerine bir lazımlık almıştı. O hafta annemdeyken “Ben hem çişimi hem de kakamı lazımlığa yapacam, benim ödülümü hazırlayın” demiş ve öyle de yapmış. Annem de gündüz hiç bez kullanmamış ama gece yatarken tutamaz düşüncesiyle bez bağlamış. Fakat sabah kalktığında bez hep kuruymuş.
Eve geldiğinde ben de iki ay kadar aynı sistemi uyguladım. Sabahları uyandığımızda bez hep kuruydu. Gece bez bağlamak istemiyordum ama gece yatmadan önce içtiği şurup nedeniyle çok derin uyuduğu için uyandırıp tuvalete götüremiyordum. Akşam pijamalarını giydirirken “Bez bağlamayalım, ben seni uyandırır tuvalete götürürüm” deyince bana “Ben zaten hiç kaçırmıyorum ki ama sen yine de bağla anne” diyordu. İki ay sonrasında ise bol bol hayal ürünü hikayeler ve konuşmalar sonucunda bence artık beze gerek yok dedim, kızım da tamam dedi ve bu işi bitirdik. Tam tamına 13 aydır bez kullanmıyoruz ve bir kere bile altına çiş kaçırmadı. (yazın parkta daha uzun süre oyun oynamak adına çişini son dakikaya kadar tutup ve bana söylemeyip, eve girdiğimizde tuvalete giderken bir kere kaçırmışlığımızı saymıyorum)
Bence bunun sebebi gece yatmadan önce çok fazla su içmemesi ve gece sütü uygulamamız olmaması. Yemek sırasında bir bardak su veya portakal suyu içiyor ve yatıncaya kadar da sadece bir bardak daha su içiyor. Daha fazla içmemesinin sebebi bence bizim evde yemeklerin az tuzlu yapılıyor olması. Çünkü bazen dışarıda yemek yiyip eve geldiğimizde yatıncaya kadar üç beş bardak su içebiliyor.
Birçok konuda olduğu gibi tuvalet alışkanlığı kazandırma konusunda da çocukla inatlaşmamak ve onu çok zorlamamak lazım diye düşünüyorum.
Kızım beş aylıkken ve ben acemi bir anneyken aylık kontrolüne çocuk doktoruna götürdüğümüzde “Artık geceyarısı uyanmıyor, süt içmiyor, ben uyandırmaya çalışıp süt içirmeye çalışınca da istemiyor, ağlıyor” deyince, doktorumuz “Sen deli misin, uyuyan çocuğu niye uyandırıyorsun, çocuklar neyi ne zaman yapacaklarını bilirler, karışma sen onun işine” demişti. Gerçekten bazen içim rahat etmese de birçok şeyi oluruna bıraktım. Herşeyin bir zamanı vardır diyerek etrafımdaki insanların söylediği bazı şeylere kulaklarımı tıkadım.
Tabii ki pedagogların, kitapların, büyüklerin söylediklerinde gerçek payı da vardır ama şunu unutmamak gerekir ki, her çocuk farklıdır ve kendine özeldir. Her çocuğa aynı sistem uygulanmaz. Bizim kız tuvalet alışkanlığını böyle kazandı diye yazarken sizin de benim yaptıklarımı uygulamanızı beklemiyorum, sadece biraz esinlenebilirsiniz, o kadar. Çünkü benim çocuğumda işe yarayan sistem diğer çocuklarda hiçbir işe yaramayabilir.
Allah annelere sabır versin diyorum başka bir şey demiyorum.
Bu konudaki deneyimlerinizi diğer annelerle paylaşmak isteyenler yorum bölümüne yazabilirler.
Ne güzel en önemli süreçlerden birtanesini atlatmışsınız..Benim kızım 16.ayında ben şimdiden kara kara düşünüyorum nasıl yapayım diye..Bu alıştırma döneminde köy gibi biryerde olup çocuk acaba halıyamı kaçırdı psikolojisi yaşayıp yıpranmadan alıştırabilsek ne güzel olurdu :) Darısı başımaaaa :))
YanıtlaSil