Bu yazının konusunu yoğurt mayalama olarak belirlemiştim ama yazı bittiğinde bir de baktım ki kızımın bebekliğinden, beslenmesinden, doktorlardan, kan değerlerimden tutun da 2012 hedeflerime kadar herşeyi yazmışım.
Kızım 6. ayını bitirince ek gıdalara başladık ve kendi yaptığımız yoğurdu verelim diye tavsiye üzerine Tchibo’dan yoğurt yapma makinesi almıştık. Çoğu kişi kendin mayalasana, niye makineyle uğraşıyorsun da dedi ama bir süre sonra ben işe başlayınca bakıcının doğru dürüst yapıp yapamayacağından emin olamadığım için makine almayı tercih etmiştim.
Makineden çok memnun kalmıştık, makinenin içine konulan 6 adet küçük cam kavanozu vardı ve bir kavanoz sabah ile öğle arasında kızıma ara öğün olarak verdiğimiz yoğurt miktarını tam olarak karşılıyordu. Hamileliğimde de sonrasında da kansızlık yaşadığım için çocuk doktorumuz kızıma yemeklerde yoğurt vermememizi özellikle söylemişti ve ayrıca altı ay boyunca kullanmak üzere bir kan ilacı vermişti.
1,5 yaşına kadar evdeki bakıcı yoğurt yapma makinesini gayet güzel kullandı. Hem kızım hem de biz afiyetle evde yapılan yoğurdumuzu yedik. Fakat sonrasında kızım yuvaya başlayınca işler biraz karıştı. Haftasonu dikkat etmeye çalışıyordum ama haftaiçi sadece akşam öğününü evde yediği için yoğurdu herhangi bir öğünde yiyebiliyordu. Makineyle yoğurt yapmak da yaklaşık 6 saat sürdüğü için artık makineyle yoğurt yapamaz olmuştum. Çünkü haftaiçi işten eve gelip, sütü ısıtıp makineye koymam ve makinenin beş saat çalışması benim 24.00 gibi yatmam demek oluyordu. Fakat çoğu zaman yorgunluktan 21.30’larda bile uyuduğumu hatırlıyorum.
İşte bu sebeplerden dolayı evde yoğurt yapmayı bıraktık ve güvendiğimiz bir markanın yoğurdunu eve almaya başladık.
Bu arada kızım gece yarısı uyanıp süt içmeleri 5 aylıkken bırakmıştı ve akşam da 19.30 civarında akşam yemeğini yiyip yattığı için de uyumadan önce gece sütü dedikleri şeyi hiç veremedim. Saat 20.00 gibi yatıyor ve sabah uyandığında kahvaltısını yapıyordu. Yuvaya başladıktan sonra akşam yemek saatini 18.30’a, yatma saatini de 20.30’a aldım. Ve yatmadan önce de çoğunlukla küçük bir porsiyon yoğurt veya sütlü tatlı yedirmeye çalıştım. Bazı zamanlar yemeyi reddettiği için bunu her akşam düzenli yaptığımı söylemem tabii ki.
Son zamanlarda da yine kendi yoğurdumu kendim yapayım demeye başladım. Ama önce nereden süt bulabilirim diye biraz araştırdım. Çalıştığım kurumun içinde doğal ürünler satan küçük bir dükkan var. Bir süre önce Pazartesi günleri Silivri’deki bir çiftlikten süt getirdiğini öğrendim. Önümüzdeki hafta bana da gelecek ve yoğurdumu kendim yapacağım. Ama önce küçük bir deneme yapayım dedim. Çünkü en azından haftaiçi makineyi kullanmayı düşünmüyorum çünkü yatma saatime uymuyor. Onun için acaba yapabilecekmiyim düşüncesiyle evdeki pastörize süt ve yoğurt ile küçük bir çömlekte yaptım bile. Gayet güzel oldu.
Ertesi gün de mesajlarımı okurken Mutfak Sırları’ndan gelen “Evde Yoğurt Nasıl Mayalanır” iletisiyle karşılaştım. (Allahtan başka bir şeylerde dileseymişim keşke) Nilay Hanım bu işi muhakkak benden daha iyi biliyordur ve bir püf noktası vardır düşüncesiyle hemen okudum ve sizlerle de paylaşıyorum:
Bu arada evde yoğurt yapıp kızıma yedirme fikri neden 2,5 sene sonra aklına geldi diyecek olursanız, çünkü akşamları yatmadan önce bir kap da ben yiyeceğim.
Malum yaş oldu 38, kalsiyum stokları artık daha hızlı tükeniyor. Ayrıca üç hafta önce geçirdiğim burun ameliyatı için ameliyattan önce alınan kan testlerimi KBB doktorum hiç beğenmedi ve seni bir hematolog arkadaşıma göndereceğim dedi. Geçen hafta hematologa göründüm, o da benden başka testler istedi, ayrıca 2 ay düzenli kullanmak üzere hemen bir kan hapına başlattı ve herkesin bildiği şeyler olan kahve-çayı hemen yemeğin üzerine içme, kalsiyumlu gıdalarla içinde demir olan gıdaları aynı anda tüketme, ilacı sabahları aç karnına içtikten sonra en az iki saat geçmesini bekle gibi birçok tavsiyelerde bulundu.
2012 yılına girerken artık kendime ve özelikle sağlığıma yatırım yapacağım diye kendime söz vermiştim. Burun ameliyatımı oldum artık bu hafta daha rahat nefes almaya başladım. Kan düzeyimi de hem yediklerimle hem de ilaçla biraz daha istenilen seviyeye getirirsem hem içim daha rahat olacak hem de çabuk yorulmalar, göğüste ağrılar bitecek. Kendime biraz daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım, tabii bunu ancak akşamları biraz daha geç yatarsam yapabilirim. Hele bir de spora ya da en azından yürüyüşe başlarsam herşey çok güzel olacak.
Bu arada KBB doktoruma kızımın alerjik öksürüğünden de bahsetmiştim ve çocuk doktorumuzun uyguladığı tedaviyi de anlatmıştım. Kızım bu sene daha iyi, geçen sene ki gibi boğulurcasına öksürükleri yok ama acaba bu işin bir uzmanına da görünsek mi, kızım büyüyor, birkaç sene sonra doğru tedaviyi uygulamak açısından geç kalmış olmayalım dedim. KBB doktorum çocuk doktorumuzun uyguladığı tedaviyi doğru buldu ama içimin rahat olması için bu konuda uzman bir doktor arkadaşının da ismini verdi. O doktora da gittik, çocuk doktorumuzun uyguladığı tedaviyi beğendi ve devam etmemizi söyledi. Yüzmeye başlamak ve başka konularda da bir sürü şey de konuştuk ama bu yazı çok uzuyor, başka bir sefere yazarım inşallah.
Gittiğimiz doktorların hepsi de ilgili ve konusunda uzman, güvenilir isimlerdi. Hem muayenehaneleri var hem de Cerrahpaşa da öğretim üyesi veya bölüm başkanı. Ben hepsini çok beğendim, kim olduklarını öğrenmek isteyen olursa isimlerini seve seve veririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder