Okunmak üzere sırada bekleyen kitaplarımızdan biri.
Ben çoktan inceledim ve kitabı çok sevdim. Ne sebeple olursa olsun, çevremizdekilere kötü davranmanın bizi toplumdan nasıl dışlayacağı ile ilgili bir kitap. Ama tabii ki her zaman olduğu gibi insanlara sevgiyle yaklaşmanın ve iletişimde olmanın sorunları çözdüğünü de çok güzel anlatıyor. İşte Köstebek Kuki de arkadaşlarını üzen, sonra da onlardan özür dileyip gönüllerini alan yaramaz bir köstebek.
Kitabın yazarı ve resimleyen kişi Betül Sayın. Günışığı Yayınları’ndan çıkan kitap 2007 yıılnda Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği'nin "Yılın En İyi Resimli Öykü Kitabı" ödülüne layık görülmüs.
Dili akıcı ve sayfalar renkli. Hem anaokulu döneminde hem de ilköğretimin ilk sınıflarındaki çocukların severek dinleyeceğini veya okuyacağını tahmin ediyorum.
Bu kitabı daha önceden D&R’da görüp incelemiştik ve alınacak kitaplar listesine eklemiştik. Kitap Fuarında görünce hemen aldım.
Bu kitabı almamın bir sebebi vardı.
Son zamanlarda kızım inat edeceğim ve benim söylediğim olacak ya da yapılacak gibi bir tutum içinde. Meşhur 2 yaş sendromundan sonra da 3-4 yaş ergenliği diye bir dönem varmış. Bu da kazasız belasız geçecek diye umuyorum. İşte kızım böyle davranırken de yaşından beklenmedik laflar söyleyip en başta ben olmak üzere çevresindeki insanları kırıyor veya üzüyor.
Yaptığının yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyorum, bazen özür dilemesini istiyorum ama her zaman bu konuşmalar olumlu sonuçlar vermeyebiliyor.
Her zaman ki gibi en güzel sonuçlar hoşa gitmeyen olayın üzerinden birkaç saat ya da bir iki gün geçtikten sonra uygun bir zamanı kollayıp “Biliyor musun, benim bir arkadaşımın çocuğu vardı ve o bir gün annesine/arkadaşına/komşusuna şöyle şöyle yapmış/söylemiş ve sonra da şöyle şöyle olmuş” gibilerinden hayal ürünü bir olayı anlattıktan sonra alınabiliyor. Uydurduğum bu hayal ürünü hikayeyi gözlerini kocaman kocaman açmış ve “Anne bir daha anlat” diyen kızıma o an en azından yedi sekiz kere anlatmam gerekebiliyor ama bir sure sonra güzel sonuçlar alıyoruz.
Bundan yaklaşık iki sene kadar once de ayak tırnaklarını kestirmek istemediği bir dönem başladığında sözde küçükken kendi başımdan geçen bir olayı anlatmış ve tırnaklarını rahat rahat kesmiştik ve hala her seferinde bu hikayeyi anlatarak ayak tırnaklarını kesiyoruz.
Bazen de yaşadıklarımıza benzeyen kitapları okumak da davranışların değişmesinde etkili olabiliyor. Onun için artık eskiye gore kitapları daha çok inceleyerek seçiyorum ve alıyorum. Evde çok benzer konuda bir kitabı varsa almamaya çalışıyorum.
Sizlerin de özellikle böyle durumlar için aldığınız ve okuduğunuz, işe yarayan kitaplar varsa, burada benimle ve blog okuyucuları ile paylaşırsanız çok sevinirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder